KIRIKKALE
ÜNİVERSİTESİ SENATO BİLDİRİSİ
Uluslararası
hukuk ve Birleşmiş Milletler kararları ile tarihi ve sosyal gerçekleri
görmezden gelen ABD’nin, Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı, terör devleti
İsrail’i yeni bir katliama sevk etmiştir. Bu meşum kararın Nekbe/Felaket
gününün 70. yıldönümüne getirilmesi, olayın ne kadar büyük tahrik ve
provokasyon boyutu içerdiğini gözler önüne sermektedir.
Kendi
yurtlarından sürgün edilen Masum Filistin halkının, on yıllardır planlı bir
şekilde soykırıma tabi tutulmasına gür bir sesle karşı durulması, bütün
insanlar için onurlu bir görevdir. Özellikle İslam Ülkeleri, bu katliam ve sürgün
politikalarına karşı ortak bir tavır almak ve kararlı bir duruş sergilemek
zorundadır. Zira Aliya İzzetbegoviç’in deyişiyle ‘her şey bittiğinde
hatırlayacağımız şey; dostlarımızın sessizliği olacaktır’.
Tarih
bu günleri kara bir leke olarak yazacaktır. Filistin halkı meşru müdafaa
hakkına sahiptir. İşgalci konumundaki İsrail ve hamisi ABD, Ortadoğu’da mazlum
insanlara karşı şiddet kullanmak suretiyle devlet terörü işlemişlerdir.
Birleşmiş Milletler ve Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesini göreve davet ediyoruz.
Eğer uluslararası hukuk varsa ve insanlık bir nebze vicdan sahibiyse, bu
kurumların Trump ve Netanyahu aleyhine derhal soruşturma açarak, gereğini
yapmalarını bekliyoruz.
Bizler
masum ve mazlum Filistin halkına başsağlığı dilerken, sadece vatanlarını ve
namuslarını savunurken şehit düşen kardeşlerimizin değil hukukun da
katledildiğini tüm dünyanın er geç anlayacağına inanıyoruz. Vicdan sahibi
herkesi, ABD ve İsrail’in bu zulmüne karşı tavır almaya, haksızlıklarını
haykırmaya ve Filistin halkı ile dayanışmaya çağırıyoruz.
Kırıkkale
Üniversitesi Senatosu olarak terör devleti İsrail ve onun hamisi ABD’nin
Filistin Halkı’na yaptığı katliam ve zulmü şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz.